Esenler Belediyesi yayın organı Şehir Ekranı TV’de izleyiciyle buluşan “Medeniyetin Kayıp Hafızası” programının konuğu sosyolog, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Mazhar Bağlı oldu. Bağlı, “Ekonomide, teknolojide, ulaşımda, iletişimde bir gelişmişlik var ama temel insani değerler açısından derin krizler var” dedi.
Esenler Belediyesi’nin sevilerek takip edilen YouTube kanalı Şehir Ekranı TV’de meraklılarıyla buluşan “Medeniyetin Kayıp Hafızası” programı, Esenler Belediyesi Prof. Dr. Sadettin Ökten Şehir ve Düşünce Merkezi Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mazhar Bağlı’yı ağırladı. Gazeteci-şair Özcan Ünlü’nün sunumuyla ekranlara gelen programda Bağlı, Türk toplumunun diğer medeniyetlerden farkını ele alarak önemli tespitlerde bulundu.
Kayıp hafızanın izini sürmek için tarihsel ve toplumsal dinamiklere bakılması gerektiğini belirterek “Niçin bir kayıp hafızadan bahsediyoruz ve bu hafıza bize neyi gösterecek?” bunlara değinmemiz gerekiyor. Önce neyi kaybettiğimizi bilmemiz gerekiyor. İkinci olarak da bunu nerede arayacağımızı bilmeliyiz. Dünyada bugün insanlık adına bir kriz var. Ekonomide, teknolojide, ulaşımda, iletişimde bir gelişmişlik var ama temel insani değerler açısından derin krizler var. Özellikle Uzak Doğu’da Japonya’da çok ciddi bir yalnızlık problemi var. İnsanlar doğum günlerinde onları ziyaret edecek ya da doğum günlerini kutlayacak birilerini bulamadıkları için gidip oyuncu ajanslarıyla anlaşıyorlar. Bu ciddi bir problem. Bu insanın varoluş parametrelerini tehdit eden bir terminatör nihilizm aslında. Dolayısıyla bu sorunun giderilmesi gerekiyor. İkinci bir açmaz daha var. Çifte standartlı bir dünya sistemi var. Bunu en derinden hisseden de Türkiye ve dünyadaki Müslümanlardır. Filistin’de yaşananlar başka bir yerde yapılsaydı kıyametler kopardı. İnanılmaz bir şekilde itiraz ederlerdi. Orada bir katliam yaşanıyor ama hümanizmin kurucusu olduğunu savunan ülkeler, medeniyetler ya da düşünceler buna hiçbir tepki göstermiyorlar ve buna karşı çıkmıyorlar. Bu dünyada da adalet açısından çifte standardın var olduğunu gösteriyor” dedi.
Prof. Dr. Bağlı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz hem eğitim sistemimizle hem aile yapımızla sahip olduğumuz temel değerlerin öğretilmesi ile ilgili çalışmalarımızda hangi tarafı güçlendirecek olursak toplum o tarafa doğru hareket edecek. İslam dini derki, insan iyinin ve kötünün bilgisine sahiptir. İnsanlarda bir iyilik potansiyeli var ve onu gürbüzleştirecek bir coğrafyaya, iklime ihtiyaç var. Orası da bizim coğrafyamızdır.”